top of page

Kendi hikayesinde yazar,
Nisan değilse Mayıs, Perşembe değilse Pazar.

Yazılarım

Bazen, hissettiklerimiz bize ağır gelir.

Kimimiz konuşmayı, kimimiz yazmayı ve kimimizde sessizliği yoldaş olarak seçer.
Zaman zaman hepsini seçiyorum. Aynı anda olmasa da yaşadığım durumun bende yarattığı hissiyata göre şekilleniyor daha çok. 

Bir yerlerde şöyle yazıyordu: “ Hayat, istediğini yapabilme özgürlüğü değil, istemediğin şeyleri yapmamayı seçebilecek kadar özgür olmaktır. 
 

Bu cümle son zamanlarda bana biraz ağır geliyor. Özellikle rotayı yeniden oluşturmaya başladığımdan beri bir yolda gidiyorum evet ama sanki istemediğim yolları da yürümek zorunda kalacakmışım gibi. 

Yazarak nasıl anlatılır bilmiyorum. Hissediyorum sadece. 
 

Öylece bir hissiyat işte. Öyle güçlü ve öyle de ağır ki aynı zamanda. 

Duyuyor muyum, dinliyor muyum bilmiyorum. 
 

Bazı anlarda elimizde hayatın kullanma kılavuzu gibi bir rehber olmalı. Özellikle böyle kararsız anlarda açıp, bizim için en uygun olan seçeneği okuyup oradan devam etmeliyiz.

Böyle hayal ediyorum yani. 
 

Bazen yürümeyi unutuyorum desem, inanır mısınız? 

 

03.04.2024

Tam 31 yıl önce ve 5 gün sonra yeryüzüne çıkmak üzere annemin karnını bugünden tepiklemeye başlamışım. “1 Nisan şakası zannetim. Çünkü doktorlar tarafından Mayıs’ta doğman bekleniyordu.” diye annem, bu hikayeyi hep anlatır.

8 aylık bir bebek olmayı seçerek ilk karakteristik özelliğim, “sabırsızlığı” bu şekilde kazanmışım. Asyanın ortasında, yoklukta ve zorlayıcı bir ülkede doğmayı seçerek, ikinci karakteristik özelliğim “mücadeleci” olmayı ise bu sayede bünyeye katmışım. Geri kalan hayatım boyunca bu iki özelliğimle de müthiş bir meydan okuma gerçekleştireceğimi tabii ki de o zamanlar bilmem mümkün değildi. Çocukluğumdan beri elimden bırakamadığım kalemimi ve kafama sığmadığı için kağıtlara aktardığım kelimelerimi artık paylaşmak istiyorum. Ve bu yolculuğa tam olarak adıma yakışır bir şekilde 1 Nisan’da çıkıyor olmam elbette tesadüf değil.

Oldum olası insanlarla iletişim kurmayı, yeni hikayeler dinlemeyi, sadece kendi deneyimlerimden değil, başka yaşanmışlıklardan da öğrenmeyi çok sevdim. Öyle ki, bu özelliğim beni bir merak noktasına götürürken mesleğimi seçmemde de elbette yol gösterici oldu. Bir iletişim mezunu olarak profesyonel hayatıma atıldığımda, insanları merak etme hikayemin beni en büyük keşif yolculuğum olan “ kendi keşfime” çıkaracağını ve en çok tanımam gereken kişinin aslında “kendim” olduğunu yaşayarak ve deneyimleyerek bizzat görecektim.

Konuşulmayanları konuşmak, her yerde gördüğümüz o süslü keşif yolculuklarının değil de, aslolanın, gözyaşlarının kahkahadan mı yoksa pişmanlıktan mı aktığına tam olarak emin olamadığımız o kritik anlarını anlatmak, deneyimlerimi ve kendi çıkarımlarımı paylaşmak istiyorum.

İlk videomu, Madonna’nın efsaneleşmiş 1998 çıkışlı #TheRayOfLight albümündeki “The Power Of Good-Bye” şarkısı ile birleştirmek istedim. Bu şarkıyı her dinlediğimde tüm kaybediş noktalarından yeniden başlayabilirmişim gibi bir hissiyata kapılıyorum.

Özellikle, “You are my lesson I had to learn - öğrenmek zorunda olduğum derstin” cümlesini hayatımın her köşesine yerleştirebiliyorum. Kişiye, duruma, olaya nereye istersem oraya çok güzel yerleşiyor ve hissiyatı hep aynı kalıyor. İllaki hepimizin kaybettiği (mental veya ruhsal olarak) kişiler, durumlar ve olaylar var bu hayatta.

İşte tam böyle anlarda, bu şarkı şöyle sesleniyor sanki:

“Tüm bitişler bir başlangıcı beraberinde getirir.”

Yani ben en azından öyle duyuyorum. :) Ve yola devam etmek için rotayı yeniden oluşturuyorum.

Tıpkı şu an yaptığım gibi… :)

Hoş geldin Nisan!

01.04.2024

Nis'

Çocukluğumdan beri kaleme aldığım ve kendime sakladığım yazılarımı, biraz daha kalabalık paylaşıyor, bizden ve içimizden hikayelerimizi, konuşulmayan cümle sonlarından yazıyorum. 

İnsanın hikayesini merak ettiğim bu yolculukta, en çok kendimle tanışma hikayemi, kendimi nasıl keşfetmeye devam ettiğimi, kendi penceremden, yaşadığım duygu durumlarımla birlikte anlatıyorum.

In The Press
Bio
Contact

İletişim:

Kendimi keşif hikayemi paylaşıyorum. Hayatın çok içinden, filtresiz ve mutlaka sana da tanıdık:"evet ben de aynı böyle hissettim." dediğin anları kendi penceremden yazıyorum.

Yazdıklarımla ilgili fikirlerini ya da benzer bir hikayeni benimle paylaşabilirsin. :)

Hikayelerimi birlikte okuyalım. :)

bottom of page